29 Temmuz 2008 Salı
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığından Korunma ve kontrol
Ø Hasta ve hastanın vücut sıvıları ile temas sırasında mutlaka önlemler (eldiven, önlük, gözlük, maske vb.) alınmalıdır.
Ø Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalıdır.
Ø Kenelerden uzak durulmalı ve kenelerin kan emmeleri engellenmelidir.
Ø Kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınılması
Ø Kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunulması durumunda,
Ø Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli;
Ø Vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli,
Ø Yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır.
Ø Piknik amaçlı olarak su kenarları ve otlak şeklindeki yerlerde bulunanlar
Ø Döndüklerinde, mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli ve kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalıdır.
Ø Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.
Hayvan sahipleri :
Ø Hayvanlarını kenelere karşı ilaçlamalı,
Ø Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek şekilde yapılmalı,
Ø Çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.
UNUTMAYINIZ !!!
Vücuda yapışan kene ne kadar kısa zamanda vücuttan uzaklaşırsa, hastalığın bulaşma riski de o kadar azalabilmektedir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının Tedavisi Var mıdır?
Ø Yukardaki belirtilerin görülmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulursa, hastalığın teşhis ve tedavisi için gerekenler yapılabilmektedir.
Bu konu hakkındaki bilgiler DAKP projesinde yayınlanmıştır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının Belirtileri,
• Halsizlik
• Ateş
• Kas ağrısı
• Baş ağrısı
• Boğaz ağrısı
• Bulantı
• Kusma
• İshal
• Sıklıkla ani başlayan
• Aşırı halsizlik, yorgunluk,
• Eklem ve kas ağrısı,
• Karın ağrısı,
Başlangıç Bulgularını Takiben
(Kanama Bulguları)
Ø Deri altına kanama
Ø Burun kanaması,
Ø Diş eti kanaması,
Ø Dışkı ve idrarda kan
Ø İç organlarda kanama.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Risk Grupları
Ø Tarım çalışanları
Ø Hayvancılık yapanlar(Çiftlik çalışanları, Çobanlar , Mezbaha çalışanları, Kasaplar )
Ø Veteriner Hekimler
Ø Piknik yapanlar
Ø Askerler
Ø Kamp yapanlar
Ø Deri fabrikası çalışanları RİSK ALTINDADIR
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Nasıl Bulaşır?
İnsanlara nasıl bulaşır?
Ø Hasta kenelerin ısırması veya kene kırma sırasında, hasta hayvanların kesilmesi sırasında,
Ø Hayvana ait kan ve dokulara temas ile
Ø Hastalardan (hastanede, toplumda) direkt temas, hasta doku ve kan teması ile, laboratuardan direkt temas ile deriden veya havadan, hava yolu, hasta hayvanın sütünün içilmesi ile bulaşır.
Ø Hastalık İnsanlarda öldürücü olabilmekteyken hayvanlarda belirtisiz seyreder.
Ø KKHA mevsimsel özellik gösterir, taşıyıcı kenelerin hareketleri sıcak mevsimde artar
Ø Genelde çoğu olgu Haziran-Eylül arasında
Ø Türkiye’de Mayıs-Ekim arasında görülmektedir
27 Temmuz 2008 Pazar
Neden önemlidir?
Bu hastalığa yakalananlarda ölüm oranı ortalama % 15-30′dur. Türkiye’de görülen vakalarda ölüm oranı % 5 olarak tespit edilmiştir. Hastaların çoğu hastalığın seyri sırasında gelişen beyin, karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer yetersizliklerinden ölürler. Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre 2002-2007 yılları arasında laboratuar olarak tanısı doğrulanmış toplam vaka sayısı 907′dir.
Kare Kare Bir Kenenin Çıkartılışı
Uzmanlar, vücuttaki kenenin bir cımbızla dikkatlice tutularak, ezilmeden, sağa sola oynatılarak bir çivi gibi çıkarılması gerektiğini belirttiler.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nın kaynağı olarak gösterilen keneden korunmanın yolları hakkında şu önerilerde bulunuyor:
Hasta ve hastanın üzerinden çıkartılanlarla temas sırasında mutlaka eldiven, maske gibi standart önlemler alınmalı.
Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan uzak durulmalı. Riskli alanlarda (Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlar) bulunulması halinde, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli.
Vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışanlar ise kesinlikle ezilmeden, üzerine kimyasal madde dökülmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pens ya da cımbızla sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi alınmalı.
Su kenarları ya da otlak şeklindeki yerlerde piknik yapanlar dönüşte mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli. Kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalı.
Çalı ve çok ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemeli.
Avcılar ve ormanlarda çalışan işçiler, lastik çizme giymeli veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almalı. Hayvan sahipleri, hayvanlarını kenelere karşı ilaçlamalı.
Kare Kare Bir Kenenin Çıkartılışı
Uzmanlar, vücuttaki kenenin bir cımbızla dikkatlice tutularak, ezilmeden, sağa sola oynatılarak bir çivi gibi çıkarılması gerektiğini belirttiler.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nın kaynağı olarak gösterilen keneden korunmanın yolları hakkında şu önerilerde bulunuyor:
Hasta ve hastanın üzerinden çıkartılanlarla temas sırasında mutlaka eldiven, maske gibi standart önlemler alınmalı.
Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan uzak durulmalı. Riskli alanlarda (Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlar) bulunulması halinde, vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli.
Vücuda yapışmamış olanlar dikkatlice toplanıp öldürülmeli, yapışanlar ise kesinlikle ezilmeden, üzerine kimyasal madde dökülmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pens ya da cımbızla sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi alınmalı.
Su kenarları ya da otlak şeklindeki yerlerde piknik yapanlar dönüşte mutlaka üzerlerini kene bakımından kontrol etmeli. Kene varsa usulüne uygun olarak vücuttan uzaklaştırmalı.
Çalı ve çok ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemeli.
Avcılar ve ormanlarda çalışan işçiler, lastik çizme giymeli veya pantolonlarının paçalarını çorap içine almalı. Hayvan sahipleri, hayvanlarını kenelere karşı ilaçlamalı.
Kenelerin en sık görüldüğü zaman
Vektör kenelerin hareketleri sıcak iklimde arttığından dolayı hastalık mevsimsel özellik gösterir. En sık Haziran-Eylül aylarında görülür. Havaların ısınmasıyla birlikte insanların piknik alanlarına yönelmeleri, hastalığın kırsal alanların yanı sıra büyük şehirlerde de ortaya çıkmasının en önemli nedenidir.
Keneyle yaşamayı öğrenin
Doç. Dr. Başkaya, yaptığı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının ilk olarak 1944 yılında Kırım’da, 1956 yılında ise Kongo’da görüldüğünü ifade ederek, Kırım ve Kongo’da görülen bu hastalıkların aynı olduğunun ancak 1969 yılında anlaşılabildiğini belirtti.
KKKA hastalığının, Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında Tokat’ta tespit edildiğini ifade eden Başkaya, ”Hastalık bazı kene türlerinin bu hastalığa neden olan virüsü taşımasıyla yayılmaktadır. Dünyada bilinen 850 kene türünden ülkemizde yaşadığı bilinen 32 adedi yöreden yöreye değişmekle birlikte kene, diza, yavsı, sakırga, kerni gibi değişik isimlerle anılmaktadır” diye konuştu.
Başkaya, kamuoyunda, kene ve mücadelesiyle ilgili yetkililerce gerekli, yeterli bilgilendirme yapılmadığını savunarak, bu bilgi boşluğunun yerini değişik söylentilerle dolduğunu vurguladı.
Bu söylentilerin en bilinenlerinden birinin kenelerin kuş gribi hastalığı nedeniyle özellikle açıkta beslenen tavukların yok edilmesiyle arttığı olduğunu belirten Başkaya, şöyle devam etti:
”Bunu söyleyenler, kenelerin baş düşmanı olarak tavukları göstermektedir. İkinci söylenti, doğaya keklik ve sülün salınarak kenelerle etkin mücadele yapılacağı, hatta kenelerin kökünün kazınacağı söylentisidir. Üçüncü söylenti ise yasal avcılığın tamamen yasaklanmasıyla kenelerle etkin mücadele yapılacağıdır. KKKA hastalığı, sadece kuş gribi neticesinde kümes hayvanlarının yok edildiği yörelerde görülmemektedir. Ayrıca tavuklar hem tek başlarına çok önemli bir etken olmayıp hem de keneler için önemli bir konak yani beslenme ve taşıyıcılık görevini yerine getiren canlılar arasında yer almaktadırlar. Bu durum sülün ve keklikler için de aynıdır.”
Başkaya, keneleri yediği söylenen kuşlardan ötürü avın yasaklanması gerektiğinin söylendiğini anımsatarak, ”Öncelikle bilinmesi gereken, ülkemizde avlanan yaban ördekleri, yaban kazları, çulluk, su çulluğu, sakarmeke gibi kuşların keneler üzerinde önemli bir etkisi bulunmadığıdır. Geri kalan diğer avlanan türler olan keklikler, bıldırcın, tahtalı, üveyik gibi kuşların ise keneleri yok edici önemli bir etken olduklarına dair hiçbir bilimsel bilgi bulunmamaktadır” diye konuştu.
Keneler ve hastalığa yol açan virüsün tek nedene dayandırılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Başkaya, şunları söyledi:
”Ülkemiz karantinaya alınacak bir yer olarak tanıtılmamalıdır. Ülkede büyük bir korku havası estirilmeden, bu konuda ilkokul seviyesinden başlanarak ciddi ve sürekli eğitim verilmeye başlanmalıdır. Eğitim ve yerinde müdahale önemlidir. İnsanımıza keneyi nasıl çıkaracağı öğretilmeli, çıkarma kepçesi, kene kaşığı, cımbız gibi gerekli aletlerin üretimi yapılmalı ve bu aletler eczanelerde satışa sunulmalıdır. Hastalığa karşı ilaç, serum geliştirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.”
AA
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=86950&cat=220&dt=2008/07/21
Kene Çeşitleri , Kene Türleri , Kene
SİSTEMATİK
Anaç : ARTHROPODA
Anaç Bölümü: CHELICERATA
Sınıf Altı : Acarina (Acari)
Dizi : Metastigmata
Aile : Ixodidae
Tür : Ixodes ricinus
Soy: Hyalomma
Tür:
Hy. anatolicum anatolicum
Hy. an. excavatum
Hy.detritum
Hy. marginatum marginatum
Hy. marginatum rufipes
Hy. marginatum turanicum
Hy. aegyptium
Soy: Amblyomma (Türkiye’de yok)
Tür : Amb. variegatum
Soy: Haemaphysalis
Tür :
Hae. parva
Hae. sulcata
Hae. punctata
Hae. inermis
Soy: Dermacentor
Tür :
Derm. marginatus
Derm. niveus
Soy: Boophlus
Tür :
Booph. annulatus calcaratus
Soy: Rhipicephalus
Tür :
Rhi. sanguineus
Rhi. bursa
Rhi. turanicus
Rhi. appendiculatus (Türkiye’de yok)
Aile: Argasidae
Soy:Ornithodorus
Tür :
Or. lahorensis
Soy: Argas
Tür :
Ar. reflexus
Ar. persicus
Soy: Otobius
Tür : Ot. megnini
Keneler Nasıl Tanınır ve Nerelerde Bulunur?
Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Türleregöre değişmekle beraber kenelerin, küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memelihayvanlara ve özellikle kuşlara devekuşlarına kadar geniş bir konakçı listesi mevcuttur.Kenelerin bazı türleri ve gelişim dönemleri gözle görülemeyecek kadar küçük olabilir;ancak, kenelerin tümü, kanla beslenebilecekleri hayvan ve bazen de insanların arayışı içerisindedir.Türlerine göre, keneler, farklı alanlarda ve özellikle ormanlık alanların yakınlarında bulunur. Kenebulaşık alanlardan yürürken veya çalılıklar gibi bulaşık bitkilere (sözgelimi, dökülmüş yapraklar )sürtünürken keneler ile karşı karşıya kalınabilir. Keneler, memeli hayvanlar ve kuşlardanbeslendiğinden, bu hayvanlar, kenelerin ve taşıdıkları hastalık etkenlerinin varlığınınsürdürülmesinde önemli rol oynamaktadır.
Kene Tanısı Nasıl Konulur?
Günlük Kene Kontrolü Yapın.
• Koltuk altı
• Kulak içi ve çevresi
• Göbek deliğinin içi
• Dizlerin arkası
• Saç ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi
• Bacak arası
• Bel çevresi
Çocuklarınızı Kontrol Edin. Kenelerin bulunabileceği bölgelerden döndüğünüzde, çocuklarınızınsaçlarını ve yukarıda sıralanan bölgelerini kontrol edin. Çocuğunuzun vücudunda bulduğunuzkeneleri uzaklaştırın.
Giysilerinizi ve Ev Hayvanlarınızı Kene Varlığı Yönünden Kontrol Edin. Keneler, ev içerisinegiysiler ve ev hayvanları yoluyla taşınabilir. Her ikisi de dikkatlice kontrol edilmeli ve kenebulunması halinde uzaklaştırılmalıdır. Giysilerin, yüksek ısıdaki bir kurutucuda tutulması etkinşekilde keneleri öldürür.
Kene kaşığı
Kene penseti
Kene nerelerde olur?
Kenenin Kendiliğinden Düşürülmesi Yöntemi
Kenenin kendiliginden cikmasini saglamak icin parmak ucunuzu islatin ve keneye bastirmadan, kenenin etrafinda parmak ucunuzla daireler cizin. Kene bir sure sonra kendiliginden yapistigi yerden cikacaktir. Cikar cikmaz baska bir yere yapismasina firsat vermeden tirnaklarin ucu ile alip atin
Acil durumda kene çıkarma
1) Kenenin üzerine kimyasal madde dökmeyin, bunu yaparsanız kene rahatsız olup sizi bırakabilir fakat bu esnada emdiği kanın bir kısmını kusar, midesinden gelen tehlikeli virüs ve mikroplar vucudunuza bulaşır.
2) Ucu ince bir cımbız yardımıyla, kenenin vucudunuza en yakın noktasından(kan emdiği hortum) nazikce ve sağlam bir şekilde kavrayın.
3) Sakın kenenin vucuduna dokunmayın, bu emdiği kanı geri boşaltmasına yol açar
4) Kene çıktıktan sonra ısırılan yeri alkol, yoksa sabun ile temizleyin.
5) Keneyi uygun bir şekilde saklayın. Gerekirse tanımlama için gerekli olabilir. Keneyi öldürmek için ezmeyin, patlamasına neden olabilir.
6) En yakın zamanda bir sağlık kuruluşundan yardım isteyin, kontrol yaptırın.
Kene yeni mi çıktı?
Aslına bakarsanız kene yıllardır var ve hiçde o kadar abartıldığı gibi bir hayvan değildi.Ama son zamanlarda tarımsal ilaçların daha çok kimyasal ilaçlara dönmesi. bunun sonuçunda hayvan ve bitki dnalarındaki oynamalar sonucu nerdeyse yeni bir tür oluşuyor.Belkide bu tür zehirli oluyor.
Çıkan kene hastalığıda bunun sonucu oluşan bir tür gibi. Kısacası bizim köyümüzde olan neredeyse üfleyince gidecek olan kenenin değişmiş hali. ve yeni tür gerçekten çok zehirli.
Tedavisi yok mu ?
Tabiki var. Ama her hastalıkta olduğu gibi bunda da erken tanı çok önemli bir etken.
26 Temmuz 2008 Cumartesi
Kenenin çözümü doğada gizliymiş
Eskişehir’de ormandaki ağaçlara zarar veren böcekleri yiyerek beslenen kırmızı orman karıncaları keneleri de yiyor
Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sıtkı Küçüköz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kene ile mücadelede işe yarayıp yaramayacağı tartışılan kırmızı orman karıncaları için Sağlık Bakanlığının harekete geçtiğini belirtti.
Söz konusu karıncaların keneleri de yediğini bazı kaynaklardan öğrendiklerini ifade eden Küçüköz, şöyle konuştu:
“Konuyu Sağlık Bakanlığına ilettik. Bakanlıktan gelen uzmanlar, Orman Bölge Müdürlüğü ile iş birliği yaparak karınca yuvalarının bulunduğu
Çatacık ormanlarında bir deneme yaptı. Civardan toplanan yedi keneyi karınca yuvalarına yakın bir yere bıraktık. Birkaç saniye içinde
kenelere hücum eden karıncalar keneleri yuvalarına taşıdı. Elbette bunu kenelere çözüm bulundu diye söylemek doğru değil. Bu karıncalar belli bir rakımın altında yaşamıyor. Karıncalar yuvanın etrafındaki 80 metre çapında bir alanda bulunan bütün böcekleri topluyor. Bu konuda ciddi
çalışmalar yapılmalı.”
KIRMIZI ORMAN KARINCALARI
Sıtkı Küçüköz, kırmızı orman karıncalarının, orman ağaçlarına zarar veren böceklerle beslendiğini belirterek, söz konusu karıncaların
ormanların sağlıklı kalmalarının sigortası olduğunu bildirdi.
Bir işçi karıncanın günde kendi ağırlığının 20′de biri oranında zararlı böcek yediğini anlatan Küçüköz, şöyle devam etti:
“Bir karınca kolonisinde, ortalama 300 bin işçi karınca bulunur ve bir koloni yılda ortalama 24 kilogram böcek yer. Karıncalar yuvalarının
seksen metre etrafındaki her türlü ergin böcek, tırtıl, yumurta, pupa ve çeşitli bitki bitlerini yer. Kırmızı orman karıncası etobur bir
canlıdır. Püskürttüğü formik asitle önce avını etkisiz hale getirir sonra parçalayıp yer. Karıncalar bin metrenin üzerindeki ibreli
ormanlarda yaşar. Hektarda 10-15 yuva yapar. Toprak altında galeriler açar, kışı 1-2 metre derinlikte geçirir. Erkek karıncanın sayıları
azdır. Kraliçe karınca ile çiftleştikten sonra ölürler. Yuvalarda en fazla elli kraliçe karınca bulunur.
Hepsi ayrı galerilerde kendi ekibiyle çalışır. Yirmi yıllık ömürleri boyunca bir kez çiftleşirler fakat her yıl yumurtlayarak koloninin devamını sağlarlar. Karınca yuvalarına bilgisiz insanlar zarar verdiği gibi, domuz, ayı, tilki, sansar ve fareler de zarar vermektedir.
Eskişehir Çatacık ormanlarının doğal yapısında bulunan karıncalar adeta ormanların gönüllü temizlik işçileri gibidir. Orman teşkilatı olarak
yuvaların bozulmamasına ve sayılarının artmasına gayret gösteriyoruz.”
Küçüköz, orman ağaçlarına zarar veren böceklerle beslenen kuşların da ormanların koruyucusu olduğunu belirterek, “Bir kuşun günlük böcek
tüketimi kendi ağırlığından fazladır. Bin adet sığırcık kuşu ayda yirmi ton böcek yer. Baştankara adı verilen kuş türünün besinlerinin yüzde 70′ini ormana zarar veren böcekler oluşturur. Bir orman kuşu, günde yuvasına 150 sefer besin taşıma işi yapar. Yuvaya taşınan besinlerin yüzde 4′ünü kene türlerinin oluşturduğu hesaplanmıştır” dedi.
Kene Isırmalarından Korunma
Bu nedenle kene mücadelesi önemlidir, fakat oldukça da zordur.
1. İnsanlar kenelerden uzak tutulabilir ise bulaş önlenebilir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar
kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekir.
2. Kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan uzak durulmalı, bu gibi
alanlara çıplak ayak yada kısa giysiler ile gidilmemelidir.
3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını
çorap içine almaları,
4. Görevi nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin hayvan ve hasta insanların kan ve vücut
sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske v.b. giymeleri gerekmektedir.
5. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar (repellent)
olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı
yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek
uygulanabilmektedir.)
6. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin
emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.
7. Kenelerin bulunduğu alanlara gidildiği zaman vücut belli aralıklarla kene için aranmalıdır.
8. Vücuda yapışmış keneler uygun bir şekilde kene ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir
cımbız veya pens yardımıyla sağa sola oynatarak alınmalıdır. Isırılan yer alkolle temizlenmelidir.
Mümkünse kenenin tanı için alkolde saklanması uygun olur.
Kene Isırmalarından Korunma
Bu nedenle kene mücadelesi önemlidir, fakat oldukça da zordur.
1. İnsanlar kenelerden uzak tutulabilir ise bulaş önlenebilir. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar
kenelerin bulunduğu alanlardan kaçınmak gerekir.
2. Kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı ve gür ot bulunan alanlardan uzak durulmalı, bu gibi
alanlara çıplak ayak yada kısa giysiler ile gidilmemelidir.
3. Bu alanlara av yada görev gereği gidenlerin lastik çizme giymeleri, pantolonlarının paçalarını
çorap içine almaları,
4. Görevi nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin hayvan ve hasta insanların kan ve vücut
sıvılarından korunmak için mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske v.b. giymeleri gerekmektedir.
5. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için haşere kovucu ilaçlar (repellent)
olarak bilinen böcek kaçıranlar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. (Bunlar sıvı, losyon, krem, katı
yağ veya aerosol şeklinde hazırlanan maddeler olup, cilde sürülerek veya elbiselere emdirilerek
uygulanabilmektedir.)
6. Haşere kovucular hayvanların baş veya bacaklarına da uygulanabilir; ayrıca bu maddelerin
emdirildiği plâstik şeritler, hayvanların kulaklarına veya boynuzlarına takılabilir.
7. Kenelerin bulunduğu alanlara gidildiği zaman vücut belli aralıklarla kene için aranmalıdır.
8. Vücuda yapışmış keneler uygun bir şekilde kene ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir
cımbız veya pens yardımıyla sağa sola oynatarak alınmalıdır. Isırılan yer alkolle temizlenmelidir.
Mümkünse kenenin tanı için alkolde saklanması uygun olur.
Hastalığın gidişatı, sonucu nasıldır?
Hafif ve orta derecede klinik seyir gösterenler yaklaşık 9-10 günde iyileşir. İyileşen olgularda sekel görülmez.
Ölüm oranı ortalama % 15–30. Türkiye’de % 5′dir. Hastaların çoğu beyin, karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer yetersizliklerinden ölürler.
Bir kabus mu?
Sadece insanlarda mı hastalık olur?
Eğer Üzerinizde Kene Bulduysanız!!
KKKA Belirtileri Nelerdir ?
Kenelerle Mücadele İpuçları
Kenelerin evin içinde ve dışında kontrolü zahmetlidir. Mücadelenin tekrarlanması gerekebilir. Bunun için profesyonel bir servise ihtiyaç duyulur.kısmi ve ferdi mücadele başarılı olmaz .İç ve dış alanda kenelerle mücadele oldukça zordur. Ancak birkaç uygulamadan sonra elimine edilebilirler. Kedi köpek türü ev hayvanlarının veteriner kontrolünden geçirilmesi ve problemle karşılaşıldığında Otaş gibi profesyonel bir firmadan hizmet alınması gereklidir.
KENE ISIRIĞININ BELİRTİLERİ VE YAPILMASI GEREKENLER?
Isırığın beşinci gününden sonra karaciğer- böbrek-akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler. İyileşme ise genellikle 10. günden sonra başlar.
Yaz mevsiminin korkulu rüyası olan kene 2003 yılından bu yana ülkemizde can alıyor Uzmanlar, kene kabusuna karşı alınması gereken önlemleri ve yapılacakları anlattı.
Kene ısırığıyla yaşanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), diğer bir adıyla ‘kene’ hastalığı can güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu hastalığa ‘Nairovirus’ adında bir virüsün yol açtığını, bu virüsün keneler arasında enfeksiyon yaparak yayıldığını söyleyen uzmanlar, bilinen 850 kene türü olduğunu, bunlardan 31′inin hastalık bulaştırdığını belirtiyor. Hastalıkla ilgili toplumumuzun bilgi sahibi olmadığını söyleyen uzmanlar, bu konuda önemli açıklamalarda bulunuyor. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken, insanlarda ölümle sonuçlanan hastalığa neden oluyor. Ülkemizde, genellikle Nisan-Ekim döneminde aktif olan keneler, bu dönemde salgınlara yol açıyor. İlk defa 1944 yılında Kırım’da tanımlanan ve adına ‘Kırım Kanamalı Ateşi’ adı verilen hastalığın, 1969 yılında Kongo’da da görülünce KKKA adını aldığı, ülkemizde ise ilk kez 2003 yazında görüldüğü belirtiliyor.
BULAŞMA YOLLARI
1- Kenelerin ısırması ile: Kırsal kesimde yaşayan ve hayvanlarla ilgilenenler, ev ya da sokak hayvanları ile ilişkisi olanlar, çalılık ve otların olduğu yerlerde piknik, av vb. nedenlerle bulunanlara bulaşma ihtimali yüksek.
Kene ısırmasında kritik 12 saat
Türkiye’de ilk kez 2002 yılında Tokat ve Sivas’ta kusma, baş ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle hastanelere müracaat eden bazı hastaların aniden ölmesinin ardından Sağlık Bakanlığınca başlatılan ayrıntılı incelemenin ardından ölümlerin nedeninin KKKA’dan kaynaklandığının belirlendiğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Koruk, şunları kaydetti: ”KKKA hastalığı, genellikle Kelkit Vadisi çevresinde ortaya çıkıyor. Son dönemlerde Diyarbakır ve Antalya gibi illerde de görüldü. Ülkemizde 2002 - 2003 yılları arasında kayıtlara göre toplam 150 kene vakası tespit edildi. Bu rakam hastalığın bilinmesi ve öneminin kavranmasıyla birlikte geçen yıl 717′ye kadar yükseldi.
Maalesef geçen yıl 33 kişi bu hastalıktan öldü. Bu yıl haziran ayına kadar olan bölümde 28 kişi hayatını kaybetti.” ÖNERİLER Yrd. Doç. Dr. Süda Tekin Koruk, KKKA’dan korunmak için kırsal kesimde bulunan kişilerin kapalı giysileri tercih etmesi gerektiğini, ayrıca giysilere veya cilde haşere kovucu ilaçların sürülmesinin kısmen de olsa yarar sağlayabileceğini kaydetti. Kenenin vücutta kalma süresinin virüsün kan yoluyla bulaştırdığı miktarla doğru orantılı olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Koruk, şunları söyledi: ”KKKA hastalığına neden olan Hyallomma türü keneler, vücuda yapıştığı noktadan 12 saat sonra virüs bulaştırabiliyor, bu nedenle erken müdahale önem taşıyor.
Bu süre içerisinde tespit edilen kene vakaları mutlaka sağlık merkezlerinde ve özel giysili, uzman kişilerce çıkarılmalı. Hastanelerin özellikle acil servislerinde görev yapan sağlık personelinin de kene vakalarına karşı tedbir almaları gerekiyor.”
Kene Resimleri
Bir erkek kenenin büyüklük karşılaştırması
Kene ısırığına hedef olmuş cildin görünümü
Kene kaşığı
Kene Penseti
Kanı emen kene orijinal halinden onlarca kat daha büyür
Kene ReSimLeri
kene çeşitleri
Kene nedir?
Kene (Ixodoidea), eklem bacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından gözsüz ve kan emici bir dış parazittir. en çok göçmen kuşlarla hastalıkları yayıldıkları bilinmektedir. İnsan, köpek, koyun, kedi, deve gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emer. “Asıl kene” olarak bilinir.
Kenelerin üremesi ve yaşam yerleri
Ayrı eşeylidir ve yumurta ile çoğalır. Dişi yumurtalarını yaprak, çöp veya hayvan kılları arasına bırakır. Gelişimlerinde metamorfoz vardır. Yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkar. Bunlar bir pupa devresi geçirerek 8 bacaklı nimfalara (tam gelişmemiş yavrular) dönüşürler. Nimfalar da bir pupa safhası geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Larva ve nimfalar genellikle kertenkeleler üzerinde, erginler ise insan, koyun, sığır, köpek gibi memeliler üzerinde parazit yaşarlar.
Kenenin anatomik yapısı
Vücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11-12 mm’ye kadar sişer. Erginlerinde dört çift bacak bulunur. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir. Bugün 889 kene türü bilinmektedir. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değildir. Sığır ve köpek kene türleri gözlüdür. İnsan ve ehil hayvanlarda parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zararlıdır ve birçok bakteri de üretmektedir.